yol (/2009)
Buradan yürüyeceksin dedi adam. 'Nereye yürüyeceğim' diye sordu şaşırarak. 'Nasıl bilebilirim' dedi adam kınar sesiyle 'sen de yürümeden bilemeyeceksin. O yüzden yola koyul.' 'Peki ama bu çok saçma değil mi' diye sordu 'nereye gideceğini bilmeden yürümek ve ne kadar yürüyeceğini bilmeden.'
'Doğru! Bu da geri kalan her şey kadar saçma aslına bakarsan ama konu da bu zaten? Yola doğru dön!'
Geniş bir yol uzanıyordu.İki tarafını tozdan grileşmiş, güneşten kavrulmuş yüksek ağaçların kapattığı sonu görünmeyen uzun, taşlı bir yol.
Adam arkasını dönüp uzaklaşırken 'gidiyor musun?' diye seslendi ardından, elini kaldırmakla yetindi diğeri ve yavaşça yürüyerek gözden kaybolmadan evvel son kez sesi duyuldu.Kendini üzme diyordu, bırak ne olacaksa olsun! . .